Öksürük, havayoluna kaçağı önleyen, hava yolu açıklığını sağlayan hayati bir koruyucu reflekstir. Ancak özellikle çocukluk çağında hekime en sık başvuru nedenleri arasındadır. 4 haftadan daha kısa süredir olan öksürüğe akut öksürük, dört haftadan daha uzun süredir olan öksürüğe ise kronik öksürük olarak tanımlanır.
Akut öksürük; genellikle kendi kendini sınırlayan, 3 ila 4 hafta içinde iyileşen iyi huylu bir klinik durumdur. Hastalarda ortalama 18 gün sürer. Hastaların yarısında 10 gün, çocukların %90’ında ise 25 güne kadar uzayabilir. En sık nedeni viral üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Diğer nedenler, akut bronşit, zatüre, astım alevlenmesi, KOAH, krup, bronşiolit, bronşektazi, geniz akıntısı, reflü, alerjenler, soğuk ve kuru hava solumak, bazı ilaçlar, akciğere yabancı cisim kaçması veya interstisyel akciğer hastalıklarıdır.
Akut öksürük, okul öncesi çocukların %35 ini etkiliyor. Çocukluk çağının önemli bir sağlık sorunudur. Hayat kalitesine olumsuz etkileri vardır. Daha büyük çocuklarda akut öksürük atakları daha nadir ve kısa olma eğilimindedir. Genellikle solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığı ile paraleldir.
Klinik Değerlendirme
Hastalarda alınan öyküden öksürüğün karakteri belirlenmeye çalışılır. Havlar tarzda, kuru, balgamlı, boğulur tarzda mı? Ayrıntılı fizik muayene yapılır. Büyüme geriliği varsa altta yatan kronik bir hastalığın işareti olabilir. Burun ve boğaz muayenesinde geniz akıntısı var mı, alerjik nezleye ait bulgular var mı araştırılır. Göğüs kafesinde herhangi bir anormallik var mı incelenir. Akciğerin steteskopla dinleme bulguları titizlikle değerlendirilir. Her iki akciğer eşit mi çalışıyor? Astım veya enfeksiyonlara ait sesler araştırılır.
Radyolojik inceleme
Her hastaya özellikle çocuk yaş grubunda radyasyon riski nedeniyle önerilmez. Aşağıdaki durumlar hastada varsa akciğer filmi veya tomografi incelemesi önerilir. Bunlar;
- Alt solunum yolu enfeksiyonu (zatüre gibi) ait bulgular,
- Kanlı balgam
- 2-3 haftadır süren giderek kötüleşen öksürük
- Çomak parmak
- Büyüme geriliği
- Göğüs kafesinde anormallik
Tedavi
Genellikle kendini sınırlayan bir durumdur. Tedavi yaklaşımları genelde belirti giderici şeklindedir. Altta yatan neden yönelik değildir. Bu durum ‘kendin tedavi et’ yaklaşımını ve reçetesiz ilaç kullanım oranını arttırıyor. Ancak öksürük ilaçlarının etkinlik veya güvenlik kanıtları yaygın kullanımına rağmen yetersizdir.
Öksürük durdurucu (antitüssif) ilaçlar
Sinir sistemi üzerinden etki ederler. Bir kısmı direk olarak beyindeki öksürük refleksini baskılar, bu grup ilaçların çocuklarda kullanımı sakıncalıdır. Morfine dönüşerek çocuklarda solunum durmasına neden olabilirler. Bir kısmı ise çevre dokulardaki sinir algaçları üzerinden baskılar. Bu grup ilaçların da etkisi net olarak gösterilememiştir. Bu nedenle çocuklarda öksürük durdurucu ilaçlar kullanılmamalıdır. Levodropropizin etken maddesini içeren öksürük şuruplarının çocuklarda güvenli olduğu gösterilmiştir. Uyku kalitesini arttırır, öksürüğü kesmede antibiyotiklerden daha etkilidir.
Bal, yoğun kıvamı sayesinde tükürük üretimini ve yutkunmayı arttırır. Böylece öksürük refleksini engeller. Anti-inflamatuar, antioksidan ve antibakteriyel özellikler barındırır. Üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı öksürük tedavisinde birçok öksürük şurubundan daha etkilidir. 1 yaş üzerindeki çocuklara önerilebilir. Ancak etkili olabilmesi için herhangi bir sıvı ile sulandırılmadan direk kullanılmalıdır.
Balgam kıvamını azaltıcılar (Mukolitikler)
Çocuklarda akut öksürükte önerilmez. Genellikle balgam miktarının artması öksürüğün artmasına neden olur.
Balgam söktürücüler (Ekspektoran)
6 yaş altı çocuklarda kullanılması uygun değildir. 12 yaş üzerinde denenebilir. Öksürük sıklığına çok net etkileri olmasa da balgam miktarını anlamlı ölçüde azaltırlar.
Nebul tedaviler (inhale steroid veya salbutamol)
Altta yatan astım hastalığı yoksa önerilmez. Faydaları olmayıp yan etki olasılığı bulunmaktadır.
Antibiyotikler
Klinik iyileşmeye hiç katkıları yoktur. Bu nedenle akut bronşite veya üst solunum yoluna bağlı öksürüğün tedavisinde önerilmez.
Bitkisel ilaçlar
Hastalarda hafif miktarda iyileşme sağlarlar ancak bu etkinin klinik önemi belirsizdir. Çocuklarda net dozlar tanımlı değildir.
Sonuç
Akut öksürük günlük poliklinik ziyaretlerinin önemli bir kısmını oluşturur. Hayat kalitesini arttırmak için şikayet giderici tedavi genellikle gerekiyor. Ancak, çocuklarda tedavi seçenekleri oldukça kısıtlıdır. Yan etki riskleri olup etkinlikleri düşüktür. Reçetesiz ilaç kullanma oranı ise her ülkede oldukça yüksektir. Önemli olan altta yatan nedenin bulunması ve bu nedene yönelik tedavi verilmesidir.
Leave a comment