Alerjik hastalıkların tanısında sorumlu alerjeni belirlemek için kullanılır. Tanıda en önemli basamak hastalardan aldığımız detaylı öykülerdir. Bu öykülere göre yapılacak alerji testlerine karar verilir.
Alerji, vücudumuzun dışardan aldığı ürünlere verdiği anormal tepkidir. Vücudun tepki gösterdiği bu maddelere alerjen diyoruz. Bunlar ev tozu akarı, polen, küf mantarı, hayvan tüyleri gibi dış ortamda olan ve solunum yolu ile karşılaştığımız alerjenler olabilir. Ya da inek sütü, yumurta, yer fıstığı, kuruyemişler gibi beslenme ile karşılaştığımız gıda alerjenleri olabilir. İlaç alerjilerinde ise hem ilacın etken maddesi, hem de içindeki koruyucu renklendiriciler de alerjen olabilir.
Yaşanılan reaksiyon erken tip mi geç tip mi ayrımı yapıldıktan sonra alerji testleri planlanır. Bu testler deri testi şeklinde ya da kanda ölçümler şeklinde olabilir.
Deri prick testi
Test sırasında kullanılacak alerjenlerin seçimi ve sayısı hastanın klinik öyküsüne göre belirlenmelidir. Uygun şekilde yapılmaz ise yanlış pozitif ve negatif sonuçlar elde edilebilir. Pozitif reaksiyonlar ancak klinik bulgularla uyumluluk gösterdiği zaman anlamlıdır.
Deri testi sırasında standart olarak hazırlanmış ticari solüsyonlar kullanılabilir veya alerjenin kendisi ile yapılabilir. Bu direk uygulama yöntemini ilaçlarda ve besinlerde kullanılır.
Deri prick testinde alerjen ön kol iç yüzeyine ya da sırta damlatılır ve lanset dediğimiz ucu sivri metal aparat ile cilde dokunulur. 10-20 dk sonra ciltte meydana gelen kabarıklık, şişlik, kızarıklık gibi reaksiyonlar yorumlanır.
Testi uygulayan kişiye, kullanılan malzemeler göre cilt testinin sonucu değişir. Bu nedenle mutlaka deneyimli kişilerce uygulanmalı ve yorumlanmalıdır. Her pozitif sonuç kesin olarak alerjiyi göstermediği gibi her negatif sonuç da anlamlı değildir. Mutlaka alerji doktorları tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Yama testi
Daha çok gecikmiş tip alerji testlerinde kullanılır. Şüphelenilen madde bu besin, ilaç, metaller, kozmetikler olabilir. Kuyucuk içeren yapışkan bantlar kullanılır. Bu maddeler kuyucuk dediğimiz boşluklara önerilen miktarlarda koyulur bant ile sırta yapıştırılır. Bu bant 48 saat ciltte yapışık kalır. 48 saat sonra bant yerinden çıkarılır ve test okuması yapılır. Test bölgesi 72. ve 96. Saatte de değerlendirilir. Bu testte hastalarımızın dikkat edeceği noktalar. 1- Test bölgesinin ıslanmaması (banyo, terleme, aşırı fiziksel aktivite, vb.) ve bantların yerlerinden ayrılmasına neden olabilecek etkinliklerde bulunulmaması gerektiği konusunda hasta uyarılır. Test sonrası 2. 3. Ve 4. Gün tekrar sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiği için testin zamanlaması ona göre yapılmalıdır. Bu süreçte hasta banyo yapamayacaktır. Alerji testlerini etkileyen her ilaç yama testini de etkilemektedir. Bunun dışında test bölgesine steroidli/kortizonlu krem uygulanmamış olması gerekir.
Intradermal test
Alerjenin enjektör yardımıyla cilt içine uygulandığı ve hem erken hem gecikmiş tip alerjilerin tedavisinde uygulanan bir yöntemdir. Genellikle ilaç alerjilerinin tanısında kullanılır.
Deri testleri uygulanmadan önce nelere dikkat etmek gerekir?
Öncelikle hastamız test uygulanacağı dönemde tercihen sağlıklı olmalıdır. O dönemde enfeksiyon geçirmesi test sonuçlarını etkileyecektir. Bunun dışında bazı ilaçlar test sonuçlarını baskılamaktadır. İlaçtan ilaca bu süreler değişmekle birlikte ortalama son 1 hafta içinde kullanılan antihistaminik (alerji şurupları), öksürük şurubu, soğuk algınlığı ilaçları, bazı mide ilaçları ve psikiyatrik ilaçlar testi etkiler. Çiğneme tableti ya da tozu olarak kullanılan montelukast ve antibiyotikler ise test sonuçlarına etki etmezler. Sprey şeklinde kullanılan astım ilaçlarının da o gün alınmaması yeterlidir.
Her yaştan çocuğa cilt testleri uygulanabilir.
Testlerde kullanılacak materyaller, testi uygulayan kişinin doğru teknikle testi uygulaması, okuyan kişinin de bu testleri yorumlayabilecek düzeyde bilgi ve deneyimi olması gerekmektedir.
Avantajları nelerdir?
Kısa sürede sonuç verir.
Kan testlerine göre maliyeti daha düşüktür.
Uzun yıllardır kullanılan en sık uygulanan testlerdir. Bu nedenle güvenilirliği daha yüksektir.
Ağrısızdır.
Yan etkisi yoktur.
Deneyimli kişilerce uygulanması halinde doğru sonuç verme gücü oldukça yüksektir.
Total IgE
Erişkinlerde 100 ün üstü yüksek kabul edilir. Ancak çocuklarda yaşa göre değişir ve net olarak yüksek anlamına gelen değerler belirlenmemiştir. Ancak alerjik olmayan bireylere göre alerjik çocuklarda yüksek olma eğiliminde olduğu bir gerçektir. Ancak enfeksiyonlar, ilaçlar, sigara, bazı kanserler, immün yetmezlikler, inflamatuar hastalıklar da yüksekliğe neden olabilir. Yüksekliği direk olarak alerjiyi göstermez.
Spesifik IgE
Hastadan alınan kan örneğinden alerjenlere özgü sentezlenmiş antikorların ölçümüdür. Daha pahalı bir yöntemdir ancak ilaçlardan ve hastalık durumunda etkilenmemesi avantajdır. Cilt testlerinin uygulanabileceği sağlam deri alanı yokken kullanılabilmesi en önemli avantajıdır. Alerji hekimi olmayan doktorların en sık başvurduğu tahlildir. Ancak sadece sonuca bakarak alerji tanısı koyulamaz. Mutlaka hastanın şikayetleri ile uyuşmalıdır. IgE aracılı olmayan alerjik hastalıklarda ise negatif çıkacaktır. Özellikle besin alerjisi tanısında negatif sonuçlar alerji olmadığı anlamına gelmez.
Bazofil aktivasyon testi
Özel laboratuvarlar tarafından uygulanan bir yöntemdir. Özellikle ilaç alerjisi tanısında klinikte kullanılmaktadır. Kan örneği alındıktan sonra 24 saat içinde çalışılması gerekir. Laboratuvar ortamında kişinin kanı ile alerjenler karşılaştırılır. Bazofil hücrelerinin verdiği yanıta göre sonuç verilir. Özellikle hayatı tehdit edici reaksiyon yaşamış hastaların alerjik hastalıklarının tanısında oldukça kıymetlidir.
Bileşene dayalı tanı
Alerjenler hakkında daha ayrıntılı, moleküler düzeyde, analiz yapılan bir alerji testidir. Tek bir örnekten çok kapsamlı olarak alerjen taraması yapabiliyoruz. Çapraz alerjiler ile gerçek alerjileri ayırt edebilen tek alerji testidir. İmmünoterapi (alerji aşı tedavisi) yapılmadan önce kişinin bu tedaviden fayda görüp göremeyeceği hakkında fikir vermektedir. Ayrıca besin alerjilerinde de hastalığın gidişatı hakkında fikir verebiliyor. Tüketirse şok gelişme ihtimali var mı yoksa yalancı bir alerji mi ya da gıdayı ısıtınca tüketebilecek mi gibi konularda bize bilgi veriyor. Her alerji testinde olduğu gibi bileşen dayalı tanı yöntemleri de uzman alerji hekimlerince değerlendirilmeli ve öyküye göre dikkatli yorumlanmalıdır.
Yükleme testleri
Alerjik hastalıkların tanısında altın standart yani kesin tanı koydurucu yöntem olarak kabul edilir. Sadece alerji uzmanları tarafından uygulanabilir. Özel hazırlanmış protokollerle ilaçlar veya besinler hastaya verilir. Nadiren de havayollarını direk alerjenle uyarma şeklinde yapılabilir. En çok ilaç alerjisi ve besin alerjisi tanısında kullanılır. Besin alerjisinde hem tanı koymak için hem de takipte iyileşmeyi takip etmek için yapılır. İlaç alerjisinde de tanıyı koymak için uygulanabileceği gibi alternatif ilaç bulmak için de kullanılır.
Sonuç olarak; hiçbir alerji testi doktor değerlendirmesinden daha üstün değildir. Hangi testin ne zaman hangi hastaya uygulanacağı ve çıkan sonuçların kişinin hastalığına göre yorumlanması üst bir uzmanlık ve deneyim gerektirir. Ayrıca, alerji kliniklerinde yapılan testlerin uygulama sırasında riskler de içerdiğini unutmamak gerekir. Nadir de olsa bu testler sırasında anafilaksi (alerjik şok) gelişebilir. Bu nedenle alerji testleri alerji uzmanı tarafından acil müdahale yapılabilecek ekipmanlara sahip kliniklerde yapılmalıdır.
Leave a comment